ORTODONTİDE ARTIŞ GÖSTEREN ESTETİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ
ORTODONTİ TEDAVİSİNDEKİ GELİŞMELER HEM ESTETİK AÇIDAN HEM DE TEKNOLOJİK AÇIDAN ÖNEMLİ ALTERNATİFLERİ GÜNDEME GETİRİYOR. ÜLKEMİZDE SAYILI DİŞ HEKİMLERİ TARAFINDAN BİLİNEN VE UYGULANMAYA BAŞLANAN YÖNTEMLERİ ORTODONTİ UZMANI HALE SELVİ ARIKOĞLU DEĞERLENDİRİYOR.
Ortodontik tedavi için istek duyan kişilerin ve özellikle de bu grup içindeki yetişkin yaştaki kitlenin artmasıyla estetik ortodontik tedavi yöntemlerine olan talep de önemli derecede artış göstermekte. Ortodontik hastaların bir kısmı sadece tedavi sonrası düzgün bir oklüzyon ve güzel bir gülüşe sahip olmak değil, tedavi sürecinin de estetik açıdan ödün verilmeyen bir dönem olmasını istemekte.
Yetişkin hastaların gerek çalışma ve gerekse de sosyal konumları dikkate alındığında estetik özellikleri yüksek ortodontik apareylerle tedavi istemeleri çok doğal. Kısacası mümkünse dışarıdan hiç görünmeyen, iyi çalışan ve güzel bir sonuç üreten yöntemlerle tedavi olmak arayışındalar. Bu durumda, ortodontist açısından yeterli ve istenen teknik performansı uygulayabilen, hasta açısından da kabul edilebilir estetik görüntü içinde tedavi olmasını mümkün kılan bir yöntem seçmek durumundayız. Tabii ki bu seçim üzerinde ortodontist için hastanın mevcut maloklüzyonu ve bunun getirdiği kısıtlamalar ve tedavi maliyeti gibi faktörler de önemli.
Daha estetik materyallere duyulan ihtiyaçla metal braketler yerine halk arasında “diş rengi” denilen seramik braketler kullanıma sunuldu. Yapı olarak alüminyum okside olan seramik braketler üretimlerindeki farklılığa bağlı olarak monokristal veya polikristal formdalar. Monokristal olanları daha şeffaf bir görüntüyle daha İyi optik özelliğe sahip. Estetik açıdan metal braketlerden çok daha üstün olmalarına ve birçok hastanın tercih etmesine rağmen, metallerden daha pahalı olması gibi dezavantajları da var. Seramik braketlerin en önemli özelliği çok sert olmaları, buna bağlı olarak eğer karşıt dişlerle kontak halinde olmaları durumunda dişlerin mine dokularında ciddi hasara yol açabilmekte. Ortodontist açısından önemli bir diğer dezavantaj da seramik braketlerle tedavide friksiyonun metallerden çok daha yüksek olması. Bu da tabii ki hem gerekli ankoraj ihtiyacını artırmakta, hem de tedavi süresini uzatmakta. Seramik braketlerin friksiyonel özelliklerini iyileştirmek için bazı firmalar ark teli oluğu metalle form edilmiş seramik braket türlerini piyasaya sundular. Seramik braketlerin diğer bir özelliği de kırılgan olmaları. Böylece metallere göre daha çok özen ve daha nazik kuvvet uygulamaları gerektirmekteler.
Son olarak, seramik braketlerin “debonding” yani braketlerin dişlerden çıkarılması işlemi de son derece komplike. Bu durum seramik braketlerle dişler arasındaki bonding’in derecesinin yüksek olmasından kaynaklanıyor. İşlem sırasında diş minelerine zarar gelmemesi ve braketlerin kırılmadan bütün olarak çıkarılması için büyük özen gerekmekte.
Sabit ortodontik tedavi yöntemleri içinde tamamen estetik olanlar şüphesiz ki lingual sabit apareyler. Braketlerin dişlerin arka yüzeylerine uygulanması nedeniyle hasta için kulağa mükemmel gelen bu geçirdiği randevu süresi daha uzun sürüyor. Hasta açısından, alışana kadar bir süre konuşmada rahatsızlık ve dilin tahriş olması da söz konusu olabilir. Temizliğinin zor olması ağız hijyenini de etkileyebilmekte. Hastaların çoğunun çok hevesli olduğu lingual yöntemde de yeni gelişmeler söz konusu.
Bunlar içinde en önemlisi olduğunu düşündüğüm 1997’de kurulan Top-Service (Almanya) firması tarafından uygulamaya sunulan Incognito Lingual Teknik’dir. Bir süre önce bu firma 3M şirketinin bünyesine dahil oldu. Bu sistemin en büyük özelliği braket bazının dişlerin lingual yüzeylerinin büyük bir kısmını kavraması çok önemli bir avantaj. Bu avantaj sayesinde dişler üzerindeki kontrol daha fazla olduğu gibi tedavi sürecinde braket çıkması durumunda direkt bonding yapılabilmesini de mümkün kılmakta. Tedavide kullanılacak ark telleri de her hasta için özel olarak tasarlanıp bilgisayar kontrolündeki robotlar tarafından şekillendirilebiliyor. Hastadan alınan polivinil silikon ölçülerle birlikte ortodontistin doldurduğu uygulanacak tedavi planı formu firmaya yollanıyor.
“INCOGNİTO Lingual Teknik’in en önemli özelliği braketlerin ve ark tellerin her hasta için ayrı ve özel olarak bilgisayar kontrollü ortamda tasarlanıp imal edilmesidir.’
yöntemin uygulanmasındaki zorluklar göz ardı edilemez. Dişlerin lingual yüzeylerinin anatomisi çok değişken olabilmekte. Bu tedavide ortodontist görüş açısından daha kısıtlı ve zor bir bölgede çalışılmakta. Dişler üzerindeki kontrol ve özellikle de tork kontrolü daha zor. Elde edilen tedavi sonucu kalitesi de yüksek olmayabilir. Ayrıca diğer yöntemlere nazaran ortodontistin hastayla braketlerin ve ark tellerinin her hasta için ayrı ve özel olarak bilgisayar kontrollü ortamda tasarlanıp imal edilmesi. Braket şekli ve üretimi diğer lingual sistemlerden tamamen farklı. CAD/CAM teknolojisi uygulanarak braketler dijital kayıtta her diş için ayrı olarak tasarlandıktan sonra altın alaşımlı metal kullanılarak “Rapid Prototyping” teknoloji ile üretiliyor.
Bu sistemde bu doğrultuda hazırlanan braketler ve ark telleri firma tarafından ortodontiste iletiliyor. Braketler tek seferde indirekt bonding yöntemiyle dişlere takılıyor.
Bu tekniği kullanabilmek için ortodontistin, Incognito Sertifikasyon Kursu’na katılması şart. Diğer standart lingual yöntemlere göre hem hasta hem de ortodontist için çok daha rahat tedavi ve sonuç sağlayan bu sistemde en büyük dezavantaj yüksek maliyet. Incognito, şu an piyasada mevcut en pahalı ortodontik tedavi yöntemi.
Tedavi süresince estetikten ödün verilmeden maloklüzyonların düzeltilmesi amacıyla 2000’lerin başında yeni bir ortodontik tedavi sistemi “tnvisalign” adı altında Align Technology (Santa Gara, Kaliforniya) firması tarafından piyasaya sunuldu.
Bu ortodontik teknik, seri olarak kullanılan şeffaf, hareketli ve plastik olan, dışarıdan bakıldığında hiç görünmeyen, adına “aligner” denilen apareyler içeriyor. Apareyler dişlerin tüm bukkal, lingual ve okluzal yüzeylerini, yani ağız içindeki mevcut tüm diş kuronlarını kavrıyor. Hastanın günde en az 20 saat takması zorunlu olan apareyler progresif bir şekilde iki haftada bir değiştiriliyor.
Her bir aparey 0.25 – 0.3 mm kadar diş hareketi gerçekleştirmek üzere tasarlanıyor. Konsept olarak yeni bir ortodontik tedavi yöntemi olmasa bile bu tekniğin çok önemli ve büyük özelliği tüm apareylerin bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak yapılan tarama, görüntüleme ve üretim aşamalarıyla tedavi Öncesi tüm apareylerin toplu olarak imal edilmesi. Hastanın oklüzyonu üç boyutlu model olarak bilgisayarda görüntülenip istenilen diş hareketleri bu ortamda uygulanarak ortodontist tarafından bir tedavi planı geliştiriliyor. Invisalign’a ait bu özel yazılım sayesinde maloklüzyonun başından, düzeltilmesine kadar her aşama, her bir diş hareketi bilgisayarda canlandırılabiliyor. Internet bağlantısıyla kurulan bu programın adı “ClinCheck”. Bu yöntemde yüksek kalitede alınması şart olan polivinil silikon hasta diş ölçüleri Align Technology’e yollanıyor ve ClinCheck programı yardımıyla istenilen sonuç ve gerekli diş hareketleri konusunda mutabakat sağlanıyor.
Bunu takiben dörtle altı hafta arası bir sürede tedavi için kullanılacak hastaya özel üretilmiş bütün apareyler toplu olarak ortodontiste ulaştırılıyor. Invisalign tekniği ancak basit veya orta derecedeki maloklüzyon tedavilerinde etkili olabilmekte. Bu sistemi kullanabilmek için de bir sertifika programına katılmış olmak şart. Maddi açıdan “Incognito” kadar olmasa da pahalı yöntemler arasında yer almakta.
Sonuç itibariyle ortodontik tedavilerde teknik ve materyal konularında sürekli yenilikler ve gelişmeler görülmekte.
Bu yazı bunlardan ancak bazılarından bahsediyor. Ortodontide, self-ligating braketler ve implant kullanımı gibi daha birçok yeniliğin mevcut olduğunu ayrıca belirtmek isterim. Önümüzdeki aylarda bu yeni gelişmelere de değineceğiz.