Baş, yüz ve boyun ağrılarım çiğneme sistemi rahatsızlığına bağlı olabilir mi?
Baş, yüz ve boyun ağrıları pek çok rahatsızlığın belirtisi olabilir. Bu rahatsızlıklardan en sık görüleni – çene eklemi rahatsızlıkları olarak da özetlenebilecek olan çiğneme kasları ve çene eklemi içi rahatsızlıklarıdır. Araştırmalar, toplumun yüzde 60’ında çene eklemi rahatsızlıklarının belirlilerinden en az birinin görüldüğünü ve bu kişilerin yüzde 15’inin mutlak surette tedaviye ihtiyacı olduğunu göstermiştir.
Çene eklemi rahatsızlıkları genelde ‘kulağın ön bölgesinde, yüz ve boyun kaslarında, şakaklarda ağrılar’ şeklinde kendini gösterir. Zamanla çok şiddetli nevraljik ağrılara benzer ağrılar meydana gelebilir. Ağrının yanı sıra, çene ekleminden gelen sesler, ağız açıklığında kısıtlılık, çiğneme zorlukları gibi belirtilere de sıklıkla rastlanır..
Söz konusu ağrıların bir kısmı, çiğneme kaslarının kasılmalarından ve/veya çene eklemi içi dokularındaki değişikliklerden kaynaklanabilir. Çene kemiğinde oluşan artrit veya çiğneme kaslarının kasılmaları, baş, yüz ve dişlerde yerel olarak yansıyan ağrılar meydana getirebilmektedir.
Çene eklemi rahatsızlıklarının migren tipi baş ağrılarını tetikleme olasılığı bulunduğu gibi, çeşitli sistemik hastalıkların, diş sıkma ve gıcırdatma gibi travmaların, nörolojik ve çeşitli kas hastalıklarının da bölgeyi etkileyerek ağrı ve fonksiyonel bozukluklara neden olabildiği görülmektedir.
Çene eklemi sorunları, tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmazlar; bu sebeple, tanı konması ve tedavi planlaması bu alanda uzmanlaşmış hekimler tarafından yapılmalıdır.
BELİRTİLER
Baş, yüz ve kulak ağrısı Boyun ağrıları Çene eklemi sesleri
Kısıtlı ağız açıklığı, başlıca belirtileri olmamasına rağmen yutkunma ve çiğneme zorluğu, hafif duyma kayıpları ve bazı baş dönmeleri de görülebilmektedir.
TEDAVİ
Çene eklemine yönelik olarak yapılan tedavi uygulamaları ortopedik ve romatizmal hastalıklarda olduğu gibi yapılmaktadır. Çene eklemi tedavilerine yönelik uygulanan işlemlerde amaç çene eklem ve kas fonksiyonlarının düzenlenmesi, çiğneme rahatsızlıklarını artıran veya tetikleyen nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır.
Ağız içi ortopedik apareyler, en sık kullanılan tedavi yaklaşımı olarak karşımıza çıkar. Bazen fizik tedavi yaklaşımları da gerekebilmekte; kimi durumlarda ise bu iki yaklaşımın birlikte uygulanması tercih edilebilmektedir. Bilimsel çalışmalar, tanısı doğru konmuş çene rahatsızlıklarının yüzde 85’inin, konservatif tedavi yaklaşımlarıyla kontrol edildiğini göstermiştir. Ancak konservatif uygulamaların yeterli gelmediği ilerlemiş eklem içi hastalıklarında cerrahi girişimlerin söz konusu olması gereklidir.